19 Şubat 2011 Cumartesi

Bu bir soru cümlesidir.


Bu bir soru cümlesidir.


İçinde hiçbir art niyet unsuru taşımayan bir soru cümlesi. Soruyu okuyup cevap bekliyorum, akıl izan sahibi olan herkesten. “Var bir hikmeti”, çuvallama istemiyorum. Hakaret ve benzeri basitlikleri, sığınmacılarına şimdiden iade ediyorum. Tekrar tekrar söylüyorum, hiçbir art niyet taşımadan bu soruyu soruyorum ve hiçbir peşin fikirlik yapmadan da cevap bekliyorum; “Fethullah Gülen’i ABD’de ikamete mecbur eden şey veya şeyler nedir?” O ABD ki; Yakın bir geçmişte ve hâlâ Afganistan’da on binlerce masum ve mazlum Müslüman’ın kanına girdi. Ondan da önce tamamı yalan sebeplerle Küba’nın Guantanamo üssünde yüzlerce masumu toplayıp, onlara, en vahşi canavarın bile yapmaktan hicap duyacağı işkenceler yaptı ve hala da yapıyor. O masum insanların tamamına yakını Müslüman’dır. Müslümanlara bu zulmü reva gören ABD’de Fethullah Gülen ne sebepten dolayı, hem de sekiz senedir ikamet ediyor? O ABD ki; Yine aynı yalanlarla komşumuz Irak’ı işgal etti. Irak işgalinin gerekçelerinin yalan olduğunu ABD bile kabul etti. Bu işgal sonrası sayıları iki yüz bine ulaşan masum insan, çoluk–çocuk, kadın, yaşlı, sakat demeden katledildi ABD askerleri tarafından. Çeşitli İnsan Hakları Örgütleri tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre, sadece Türk şehri Samarra’da işgalin ilk yılı sayıları dört bin, yaşları 9 ile 65 arası kadının, Müslüman kadının ırzına geçti ABD’li askerler. İsminin doğru olarak telaffüz bile edilemeyen Ebu Gureyp/Ebu Garip cezaevinde Müslüman tutuklulara reva görülen insanlık dışı değil, insanlıktan fersah fersah uzak uygulamaları yapan da ABD’dir. ABD bunları ne yalanlıyor, ne de özür falan diliyor. Gözünü oyduğu kurbanının başucunda poz veren kaç hayvan bilirsiniz? Ya da çırılçıplak soyduğu mahkumun avret yerlerini gülerek seyreden kaç yaratığa rastladınız şu ana dek? “Afganlı öldürmek amma da zevkliydi” diyen komutanını taltif eden kaç ülke bilirsiniz ABD’den başka? Bütün bunları; “Evangelist olmayan zaten insan sayılmaz, dolayısıyla biz insanlık suçu işlemedik” diyerek, ancak ABD’li yetkililer geçiştirebilir. İnançları böyle adamların. Benim asıl takıldığım,bir yazarın ifade buyurdukları(!) gibi; “Dünyanın her tarafında binlerce okullar açıp İslâm’ı yaymaya çalışan ve sayıları yüzbinleri aşan bir gençlik yetiştiren, gözü yaşlı ve imanlı bir büyüğümüz” neden ABD’de ikamet ediyor? Yoksa bu ikamet, yine Üzmez’in ifadesiyle; “Bir feraset bir çeşit keramet de olabilir (mi?)” Önce sağlık dendi. Bir anda Gülen meftunu kesilen medyada dişçi koltuğunda otururken fotoğrafı yayınlandı. Eğer ADB’deki ikametin sebebi diş sağlığıysa, bu tedavi Türkiye’de de yapılabilir. Hem 125 kg’lık dişçi Hüseyin kardeşim, hem de eli pamuk gibi Bekir kardeşim bu tedaviyi yapabilir. Sonra hukuk dendi. Bu ara bilmediğimiz bir sebepten susmuş olsa da, hemen hergün açıklamalar yapan hükümet sözcüsü sayın Çiçek bu konuda yüreklere su serpmişti; “Sayın Gülen’in Türkiye’ye dönmesi için hiçbir hukuki engel yoktur.” Demek ki, Gülen’in ABD ikameti ne sağlık, ne de hukuk yüzündendi. Ancak BOP bağlamında ele alınabilecek sebepler olabilir. Hem sonra ABD’nin bağrına bastığı, Vatikan’ın baş tacı ettiği kişiye kimin haddine hesap sormak? Son bir soru; masum Müslümanlara ciro edilen her uyduruk terör olayı sonrası kınama mesajları yayınlayan Gülen’in, ABD’nin yaptığı, ancak bir kısmını yukarıda yazabildiğim vahşetler hakkında herhangi bir kınaması oldu mu? Öğrenmek için soruyorum. Yakın bir gelecekte Türkiye’nin de kapısını çalması olan kaçınılmaz ABD’nin, 22 İslam ülkesini çoktan gözüne kestirdiği herkesin malumu. Bu ABD’de ikamet eden Gülen ve diğer zatlar bir açıklama yapmalılar. Hakaret değil, açıklama. Müslüman’a yakışan da odur. Dün tehlikelidir deyip de bugün keramet bulanlar hariç.



Alıntı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder