21 Şubat 2011 Pazartesi

“Ehli kitap ile amentüde ittifak halindeyiz.”

"Ehli kitap ile amentüde ittifak halindeyiz"




Adem aleyhisselâmdan, Muhammed aleyhisselâma kadar, dinlerin nesh edilmesi, semavi kitapların, âyetlerin nesh edilmesi yani yürürlükten kaldırılması Allahü teâlâ tarfından yapılmıştır. Kur’anın bazı âyetlerinin veya bunların açıklaması olan hadislerin tarihsel olduğunu, geçerliliğinin kalmadığı iddiası, ve bunu savunmak yeni bir kitap veya Peygamberin geldiğini söylemek olur ki, bu da İslam inancına göre küfürdür. “Üç dinden herhangi bir dine inanmak yeterlidir. Mühim olan kelime-i tevhid inancıdır.


“Ehli kitap ile amentüde ittifak halindeyiz.”

İddiasında bulunuyorlar.

(Ahmet Şahin, Zaman- 17.4.2000)



Nitekim, Fethullah Gülen, “Kur’an-ı kerim, Kitap ehline çağrıda bulunulurken, “Ey kitap ehli! Aramızda müşterek olan bir kelimeyi gelin.” Nedir o kelime?

“Allahtan başkasına ibadet yapmayalım”. Allaha kul olan başkasına kul olmaktan kurtulur. İşte gelin, sizinle bu mevzu üzerinde birleşip bütünleşelim. Kur’an devamla, “Allahı bırakıp da, bazılarımız bazılarımızı Rab edinmesin” diyor.

Dikkat edin, bu mesajda,

“Muhammedün Rasûlüllah” yok.” diyor. (Hoşgörü ve Diyalog

İklimi. S.241)


Fasıldan Fasıla kitabında da,

“Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir.

Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allah'ın resülüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır... ” demektedirler.

(Küresel Barışa Doğru-131)



Halbuki ayet-i kerimede, “Rahmetim her şeyi kaplamıştır” buyurulduktan sonra, “(Rahmetim) Allah'tan korkup, haramlardan kaçan, zekâtlarını veren ve ayetlerimize inananlar içindir” buyuruluyor.

(Araf 156)

Bundan sonraki ayette de, “Ümmi peygamberime (Resulullaha) uyanlar için” buyuruyor. Yine, ayet-i kerimelerde,

“Allah indinde hak din ancak İslâmdır.” (A. İmran 19)

“İslâmdan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.”

(A. İmran 85) buyuruluyor.


Şu âyet-i kerimeler de,

Allaha iman için, Resulullaha inanıp itaat etmenin şart olduğunu bildiriyor:



“Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur” (Nisa 80)



“Deki, “Allaha ve Peygambere itaat edin!

Eğer itaat etmeyip yüz çevirirlerse, (kafir olurlar)


Elbette Allah kafirleri sevmez.”

(Ali imran 32)



“Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, etmeyen

Cehenneme gider” ( Feth 13)



Görülüyor ki, gayri müslimlerle aramızda iddia

edildiği gibi bırakın ittifakı, benzerlik bile yok


ALINTIDIR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder